Küreselleşmenin getirdiği hızlı değişimi daha çok hissetmeye başladık. Alternatifler çoğaldıkça rekabet artıyor, rekabet arttıkça Pazar payımız azalıyor. Asıl kritik soru Hangi Pazar payımız?

Ticaretin en önemli kurallarından biri de Ufak adımların sağlam, kontrol edilebilir bir büyüme sağladığıdır. Kontrol edemediğimiz güç bizim değildir. Dijital Dönüşüm ile Dünya ticaret şeklinin değiştiğini hepimiz biliyor görüyor ve uyguluyoruz.

İhracatın  son günlerin gözde konusu olduğu malumunuz. Küreselleşmenin getirdiği veri kaynaklarına erişim kolaylığı, iletişim eşitliği ve döviz kurunun ülkemizdeki güncel avantajını da hesaba katarsak odak noktamız haline gelmesi gayet anlaşılır.

E-İHRACAT‘ı en avantajlı kılan şey şüphesiz ki, klasik ihracatta katlandığımız maliyet ve operasyonel zorlukların olmayışıdır. Daha iyi anlaşılması açısından klasik ihracat bilgilerimizi tazelemekte yarar var diye düşünüyorum.

‘Değişim’ kelimesinden çok sıkıldık; artık kimse duymak bile istemiyor ama işte, değişmeden de olmuyor.

Bizim burada üstünde duracağımız değişim konusu ise rekabetteki değişim. Değişen rekabetin nasıl bir sonuca yol açtığına örnek olarak ‘Getir’ firmasının piyasa değerinin dünyada da en çok bilinen markamız Türk Hava Yolları’nı (THY) geçmesini verebiliriz.

çalışanlarımız, müşterilerimiz ve tedarikçilerimiz olabilirler. Her türlü faaliyetin içinde, her türlü veriyi işleyen, her türlü üretimi gerçekleştiren en önemli unsur insan. İnsanın iş hayatımızla bu kadar içiçeligini, bağlantılılığını, vazgeçilmezliğini, onemliliğini hepimiz kabul ediyoruz.

Hikâyeler bilinçaltımızı rasyonel durumlardan çok daha büyük etkiler hatta çepeçevre sarar.
Öyleki beynimiz hikaye sonunda gözlerimizin yaşlarla dolmasına yol açan hormonlar salgılar.

Gün geçmiyor ki İnsan Kaynakları alanında yeni yaklaşımlar ortaya konmasın. Bu arada modern İnsan Kaynakları düşünürlerine göre insan kaynakları kavramına da karşı çıkılmaktadır. İnsanın bir varlık olarak kaynak adıyla nitelendirilmesi insanın doğasına aykırı olduğu iddia edilmektedir. Kaynak kavramı yerine de Değer kavramı geliştirilmektedir yani İnsan kaynakları nitelendirmesi yerine İnsan Değerleri önerilmektedir.

san Kaynaklarının önemini vurgulayan çok önemli bir söz. Ford Otomotivin kurucusu Henry FORD ‘un bu söylemini destekleyen bir görüşte ülkemizden dile getirmek istiyorum. Ünlü sanayici ve işadamlarımızdan rahmetli Sakıp SABANCI yeni kurdukları modern bir tesisi gezdirirken yanındakilerine şu ifadeleri kullanıyor:

II.Dünya Savaşından sonra insanlık bilgisayar teknolojisi ile ilk defa karşılaştı. Bunun yanı sıra insanlık, Endüstri Psikolojisinin de etkisi ile F.TAYLOR ’un Bilimsel Yönetim kavramındaki katı otomasyon fikrine taban tabana zıt düşen “Sosyal İlişkiler” kavramını öğrendi. Etkin emek gücü kıtlığının görüldüğü bu dönemde emeğin verimliliği üzerinde durulmaya başlanmıştır. Bir çok şirket Endüstri psikolojisine yönelmiştir.